18 Şubat 2009 Çarşamba

Haftanın Filmine Kısa Bir Bakış - 23


Söyle bir dönüp geriye bakinca, uzun zamandir sirtimizi Hollywood`a yaslamisiz. Hal böyle olunca bir Türk filmine yer verdim bu hafta da. Gemide, Yeni Sinemacilar olarak bilinen ve daha sonra yine bircok film yapacak ekibin de ilk filmi. 98 yapimi film, ayni yil Antalya Altin Portakal Film Festivali`nde en iyi film de dahil 4 dalda ödül almakla birlikte, bana göre Türk Sinemasi`nin en harikulade eserlerinden.

Gemide bana hep Tarantino`nun Reservoir Dogs`unu animsatmistir. Senaryo olarak olmasa da, sabit bir mekanin kullanilmasi, diyaloglarin müthis yazilmis olmasi ve karmasik iliski örgüsüyle Serdar Akar Tarantino`ya göz kirpmis. Hatta filmin basindaki ot cekme sahnesi yine Reservoir Dogs`daki efsane kahvalti sahnesini cok andirir. Aslinda bu fikrimi birkac yil önce Yeni Sinemacilar`in bir paneline katildigimda sormamis olmam icimde uktedir. Ama hakkimi sakli tutuyorum, birgün o soruyu Serdar Akar`a yöneltecegim muhakkak.

Dedigim gibi, filmde diyaloglar nefis yazilmis. Diyaloglardaki agir küfürler, argo kelimeler o kadar dogal, yerli yerinde ve gercekci ki filmin en etkileyici yönü bu aslinda. Oyunculuklara da ayrica deginmek gerek. Haldun Boysan`dan ve özellikle de Erkan Can`dan kesinlikle laf olsun diye söylemiyorum, siradisi ve esine az rastlanir performanslar. Erkan Can Altin Portakalla da taclandirmistir zaten bu performansini ve zaten herkes dillendirir ne muhtesem oynadigini; ama Haldun Boysan`dan biraz esirgendigini görüsündeyim övgülerin. Bastirilmis cinselligi, yer yer yine bastirilmis ürkekligi nefis vermis. Arkadas ortamlarinda da geyigi hep yapilir " Adam ne ot cekiyor arkadas" diye Erkan Can icin; ama hakikaten de müthis. Kafasi güzelken, sigaraya gösterdigi o spontan özen beni cok etkilemistir mesela. 2 ihtimal var, ya tüttüren insanlari cok gözlemledi, ya da cekimler sirasinda gercekci olmak adina, gercekten uctular. Sanirim bu da Erkan Can`a bire bir sorulmasi gereken bir soru. Onun disinda filmde yer yer sondaj calismalari gibi bogan sahneler olsa da aslinda onlarla da Kaptan`in anilarinin canlanmasini nefis baglamis yönetmen.

Bir de Laleli`de Bir Azize`yi de izlemek lazim bu filmin ardindan. Aralarinda baglantilar var. Anlatilacak daha cok sey var daha aslinda bu filmle ilgili. Ama en sagliklisi herkesin izleyerek kendi yargilariyla cözümlemesi sanirim. Izlemeyenler muhakkak, izleyenler de bir kez daha.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

filmin kesinlikle can alıcı noktaları dialoglar ve erkan can ın canlandırdığı 'kaptan'karakteri ki sadece bu oyunculuk için dahi izlenmesi farz olan bir filmdir,filmin incelemede belirtilen diğer özellikelrine ek olarak.
ot içme sahnelerindeki görüşümse gerçekten içildiğidir.arkadaş ses tonunu geçtim gözler bi başka bakıyordu kaptanın.hayır gerçekten içmeden yaptıysa onu da ayrı taktir etmek gerekir.
oldukça sağlam bir filmdi benim nazarımda en nihayetinde.sürekli dilime dolanan ve yoğun ısrarlar sonucu sağda solda canlandırmak zorunda bırakıldığım dialoglarıyla da peşimi bırakıcak gibi görünmüyor.
''nasılsın kaptan,başın ağrıyor mu?
off,başımın içinde filler s.kişiyo!''

tahir durten dedi ki...

dugmeleri pit pit pit...

Spicoli dedi ki...

Kendimi daha fazla tutamadim, ben de yaziyorum bir tane.

"Igrencsiniz ibneler."

Travis dedi ki...

al benden de bi tane
- Napacam? yağlayıp götüme mi sokacam?
:)

onat dedi ki...

acıkmayız di mi lan?

onat dedi ki...

acıkmayız di mi lan?