Gecen gün Benjamin Button`dan bahsederken deginmistim tatilde sinema keyfi konusuna. Blogun yazarlarindan Cicekci Svetlin hazir Bursa`dayken biz de vizyondaki güzel filmlere bir göz attik.
Benjamin`in ardindan izledigimiz ilk film Changeling. Film bir gercek hikaye öyküsü ve 1920`lerin Los Angeles`inda geciyor. Hal böyle olunca bizim cicekci film boyunca karakterlerin yaptigi iyi kötü seyleri Los Angeles camiasinin bir ferdi olarak benimsedi ve yargiladi, agir küfürler esliginde izledim filmi kisacasi. Bir kere hikaye pek orijinal degil, en basta onu söylemek lazim. Hani gercek hikayeden alinmis filmlerde genelde mevzu biraz hikayenin orijinalligindedir, onca senaryo arasinda onu cekilir kilan özelligi yani. Bunda öyle bir sey pek yok. Anjelina Jolie filmde beklemedigim bir performans göstermis. Zaten film boyunca Svetlin`in kulagina "Anjelina`dan beklenmedik performans" diye diye bir hal oldum. Onun ötesinde filmde John Malkovich var zaten, daha ne olsun. Yalniz diger seyleri bir kenara birakirsak filmde müthis bir sanat havasi var. Yönetim nefis kotarilmis. Ben siradan bir hikayenin müthis anlatimiyim diyor kisacasi. Bu Eastwood sinema icin dogmus kesinlikle. Sanat yönetmeni de James Murakami`ymis, tanimam etmem ama onun da hakkini teslim etmek lazim. Siradan hikaye, takdir edilesi oyunculuklar, cok basarili bir yönetim.
Diger filmimiz Valkyrie. Bryan Singer`in kalbimizdeki yeri ayridir. The Usual Suspects`ten ötürü sinirsiz da kredisi var acikcasi. Yoksa Tom Cruise`un oynadigi herhangi bir film gözüyle baksam gitmeyebilirdim bile filme. Bu film de Changeling gibi bir gercek hikaye filmi. 2. Dünya Savasi sürerken, Adolf Hitler`in politikalarindan haz etmeyen bir grup Alman subayinin ona suikast düzenleyerek daha sonra soykirim ve insanlik sucu olarak kabul edilecek onursuzluklara ortak olmayislarini konu aliyor film. Konu cok iyi bir kere. Oyunculuklar ise vasat. Tom Cruise Albay Claus von Stauffenberg`i sanki epik bir tarihi filmde degilmis de bir aksiyon filmindeymis gibi canlandirmis. Yani cikar Stauuffenberg`i Mission: Impossible`a falan koy, gider. Onun disinda yönetim fena degil. Sonlara dogru epik hava iyiden iyiye kendini gösteriyor. Filmin en keyif veren yeri bu kisim sanirim, güzel olmus.
Kisacasi 2 filmimiz de bir Benjamin Button degil. Eger hala onu görmeyen varsa ilk elden ona gitsin. Changeling`i de ben baya begendim aslinda. Onu da görmek lazim. Valkyrie ise orta seviyede bir film. Digerlerini görmüsseniz bir sans verilebilir. Hepsi bir kenara bu Recep Ivedik belasini basimiza nerden cikardilarsa. Bütün sinemalarda o var istisnasiz. Vizyonu kapladi resmen. Burda Frost/Nixon bekliyoruz sesimizi duyan yok. 3 hafta olacak vizyona gireli, koca Bursa`da gösterim yok. Olacak is degil, hevesli hevesli bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder