Tatilimin son bir haftasına giriyorum.İlk hafta yorgunluk atıyorum diye sevinirken son hafta hiç bir şey yapmadığım için dertleniyorum.İnsan da garip bir varlık.
Peki bu boşluk duygusundan kurtulmanın bir yolu var mı? Sevdiğim kadın TV yi kapatmamı önerdi.Yaptım. 3 dk 29 saniye sonra babam gelip yine açtı.(uydu kapanınca TV nin karıncalı kanal üzerindeki geri sayım saati sayesinde kesin süreyi biliyorum)Ayrıca, Aile hayatının TV çevresinde döndüğü tespitinde de bulundu.Haklı da.
Peki TV yi kapattık, bu kez ne yapacağız
? Ma Cherié,bu kez de kitap oku ya da film izle diyor.Haklı da.Fakat bu insan da çok tembel bir varlık.
Aslında tatil boyunca 9-10 film izledim. İzlenimlerimi paylaşıcağım ilerleyen yazılarda(Evet ilerleyen yazılar olacak) Yine de çok daha iyi değerlendirilebilirdi bu tatil.Bir de benim 3 hafta tatilim varken , tıp fakülteleri öğrencilerine ve doğal olarak
"sevdiceğime" 2 gün tatil vermesi dengeleri değiştirdi. Bir zamanlar burayı yorumlarıyla süsleyen "Küçük B.B" rumuzlu çok sevgili arkadaşın "3 günlük dünyada 3 gün tatil yeter" gibi bir yorumu da vardı ama bu şekilde kendini ve "geleceğin doktorlarını" kurtarması zor.
Geleceğin doktorları demişken buradan sedürt e sesleniyorum: " O ne biçim dekan lan,!" Ben bizim dekanın adını bile bilmiyorum.
Bir de futbol meselesi var.Eve gelince babam sayesinde gündemime tek kelimeyle futbol oturuyor. Artık o kadar ileriye gittim ki TRT 1 de Hakan Şükür le Ömer Üründül'ün saçma sapan yorumlarını bile dinledim. İzlerken farkedemiyorsun,fakat sonra düşününce herkes aynı şeyi diyor lan! TV yle futbol birleşirse oraya çakılıyorsun.Mümkünse TV açıksa bile futboldan kaçının.
" Chliché " sözcüğünü yazmayı da kullanmayı da seviyorum. Tam Türkçe karşılığı da " Beylik Laflar" O da güzel. Bir romanda görürsem tebessüm ederim.
Gelelim roman işine.Zorba'yı okuyun. Tavsiye ederim. Anlatımı akıcı, hikayesi güzel, karakterleri etkileyici. Ayrıca çok iyi bir felsefi temele de oturtulmuş, yani üstünde uzun süre düşünebilirsiniz. Bir kitaptan ne beklerseniz hepsini veriyor kısaca.( Tekrar teşekkürler M.)
Benim canım film izlemek istiyor diyenlere de "In the mood for love" ı tavsiye ederim.Orijinal adı da " Fa yeung nin wa". Aşk filmi izlemek istiyorsunuz fakat "chliché " den , klasik hikayelerden ve göz çıkaran fedakarlıklardan uzak mı durmak istiyorsunuz. Bu film bu isteğinize cevap niteliğinde.Çok sevgili bir insanın yorumuyla "İncecik,kırılacak gibi çok naif ve saf bir aşk hikayesi" Mükemmel geçişleri ve inanılmaz etkileyici müziğiyle film üstünüzden bir ilkbahar meltemi gibi akacak. (bkz. Beylik Laflar) Ama gerçekten de öyle.
Son olarak , bu yazıda adından çok bahsettiğim okendinibiliyor a bir mesaj: " BAOIENKĞNAAISÇŞM ". Herkese iyi geceler.
Dip not : "Bu yazıyı bir de ACDC den 'Back in Black' le birlikte okuyun."