Tablo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tablo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ocak 2011 Çarşamba

L'estaque Under Snow



Paul Cézanne, 1870

Google uyardı, Paul Cezanne'ın 172. doğum günüymüş. Başka eserleri koyma niyetindeydim ama orijinaline yakın renkte çalışma bulamadım. Bu da -sanırım özel koleksiyon parçası olduğu için- çok yakın renklerde sayılmaz ama nispeten iyi gibi.

15 Nisan 2009 Çarşamba

Haftanın Müzik Listesi - 30

Hillsborough by George Eisler
  • Elvis Presley - You Will Never Walk Alone
  • Travis - Selfish Jean
  • Lynyrd Skynrd - Tuesday's Gone
  • The Beatles - While My Guitar Gently Weeps
  • Placebo - Protege Moi 
You Will Never Walk Alone'un bin bir coverı var tabi, ama yabancıya gitmesin dedim Elvis'i seçtim. Tuesday's Gone'ı Metallica'dan sevenler bir de buna göz atsın. Selfish Jean'in klibi çok bombadır. E bu hafta Liverpool'dan gittik günün anısına. Haliyle The Beatles'ı da es geçecek değildik. George Harrison az ama öz çalışmış, ne müthiş şarkıdır. Protege Moi de Placebo için favorilerimdendir. Bu güne kadar yer vermemişim, hemen koydum. 

21 Aralık 2008 Pazar

Three Sphinxes Of Bikini


Salvador Dali, 1947

18 Kasım 2008 Salı

Gebze`den Manzara

Osman Hamdi, 1881

Resimde gördügümüz figürler Osman Hamdi Bey`in kendi ailesi.

30 Ekim 2008 Perşembe

Les Coquelicots

Oscar Claude Monet, 1873

18 Ekim 2008 Cumartesi

The Kiss

Pablo Picasso, 1969

12 Ekim 2008 Pazar

One of the few

Massacre in Korea, Pablo Picasso, 1951


When you`re one of the few to land on your feet,
What do you do to make ends meet.
Teach.
Make`em mad, make`em sad, make`em add two and two.
Make`em me, make`em you, make`em do what you want them to
Make`em laugh, make`em cry, make`em lay down and die.

Roger Waters

Pink Floyd`un One of the Few adli sarkisinin sözleri. Arka fonda David Gilmour gitari aglatirken, Pink Floyd yine ard sesleri müthis bir bicimde kullanir. Sarki boyunca hic durmaz saatin tik taki. 1 dakika 22 saniyeye sigdirilan yasama ve onun akisina müthis bir göndermedir. Yer yer huzur veren dalgalar, hafif esen rüzgar, cocuk sesleri, gitarin rahatsiz edici dinginligi, sarsici bir kahkaha ve en önemlisi müthis bir siir. Bu kadar kisa sürede o kadar cok sey anlatiyor ki; yogunlugu sizi vuruyor, tekrar aciyorsunuz, tekrar ve tekrar. Sonra düsünüyorsunuz. Sonra hep düsünüyorsunuz.

8 Ekim 2008 Çarşamba

İstanbul'da Bir Sürrealist


Geldigi ilk hafta gitmek istiyordum aslinda; ama bir türlü firsat olmadi, araya bayram girdi falan derken bugüne kadar sarkti. Sabanci Müzesi yine müthis bir is yapti. Picasso`dan, Rodin`den sonra simdi de Salvador Dali`yi agirliyor. Mektuplarini, kitaplarini, eskizlerini, bazi tasarimlarini, filmini,fotograflarini, illustrasyonlarini, sulu boya eserlerini ve en önemlisi yagli boya eserlerini sergiliyor Sabanci Dali`nin. Sürrealizm benim favori akimlarimdan degil öncelikle onu söyleyeyim, paralel bicimde Dali`nin favori ressamim olmadigi gibi. Haliyle bu kadar keyif alacagimi düsünmemistim. Bu arada giris ücreti ögrenciler icin 3 ytl, tam bilet ise 10 ytl. Carsamba ve Cumartesileri 22:00`a kadar diger günler 18:00`a kadar acik sergi. 20 Ocak`a kadar da sürecek.

Picasso Sergisi`nin en büyük elestirisi taninmis eserlerinin pek olmamasi idi. Dali`de ise cok sayida olmasa da birkac tanidik eser görüyor muhakkak insan. Kumda yatan figürler, Görünmeyen Figürlü Sürrealist Kompozisyon, Atomik Leda`nin ise eskizi ve yaninda bir adet roprodüksiyonu vardi sergide. Gözlerim "Persistence of Memory" i aramadi dersem ise yalan olur. 3 bölüme ayrilmis. Ilkinde daha cok yagli boya calismalari vardi ve gercekten en keyifli bölümü de burasi denilebilir serginin. 2. bölümde illustrasyonlar ve sulu boyalar cogunluktaydi. Son bölümde de fotograflar, yaptigi bir dizayn ve yagli boyalar vardi yine. Dedigim gibi özellikle ilk bölüm keyif vericiydi.

Özellikle bazi eserler cok ilgimi cekti. "Ask duygusunu ifade eden 2 parca ekmek" kesinlikle favorimdi. Ilk gördügümde 10 dakika ayrilamadim basindan, cok begendim. Yine "Ölüm Sovalyesi", "Emilio Terry Portresi" cok begendigim eserlerdi. "Görünmeyen figürlü sürrealist kompozisyon", "Kumda yatan figürler" ve "Kafirler" yine keyif verici eserler.



Serginin cikisinda hediyelik esya dükkanina gittim. Kupalarin üzerine Dali`nin ünlü eserlerini baskilamislar. Yanilmiyorsam 43 ytl ye satiyorlardi. T-shirtler de 55 ytl idi. Sergide yer alan resimlerle ilgili ise bir kitapcik bir de katalog vardi. Katalog 75 ytl olunca almadim, 10 ytl ye kitapcik vardi zira. Tabi para gani gani olacakti ki kitapcigin yüzüne bakmazdim o ayri.

Serginin eksilerinden biri Sabanci Müzesi`nin Emirgan`da olmasi. Git-gel öldüm acikcasi; ama degdi derim. 2,5-3 saat muhakkak ayirilip bu firsati degerlendirmeli ve gidilip görülmeli. Acikcasi ben sergi gitmeden en az 1 kez daha muhakkak giderim. Sabanci`ya tesekkürü eksik etmeyip, haydi bir de Van Gogh diyorum. Simdiden keyifli seyirler dilerim.

7 Ekim 2008 Salı

Les Joueurs de Cartes

Paul Cézanne, 1892

3 Ekim 2008 Cuma

Fishing Boats on the Beach


Vincent Van Gogh, 1888

29 Eylül 2008 Pazartesi

The Dead Tree


Pablo Picasso, 1929

22 Eylül 2008 Pazartesi

Night Stars

Vincent Van Gogh,1888

21 Eylül 2008 Pazar

The Potato Eaters

"I have tried to emphasize that those people, eating their potatoes in the lamp-light have dug the earth with those very hands they put in the dish, and so it speaks of manual labor, and how they have honestly earned their food."

Vincent Van Gogh,1885.

16 Eylül 2008 Salı

Apples and Oranges


Paul Cézanne, 1899

11 Eylül 2008 Perşembe

Vira Bismillah

















* Vincent Van Gogh



Devasa bir denizde birkaç damla olacak belki bu yapacağımız iş ; fakat eminim ki söyleyecek söylenmemiş şeylerimiz var.

Konu sınırlamamızın olacağını sanmıyorum pek. Güncelden tutun da, efsanelere , bazen belki de 50 yıllık bir şarkıyı hatırlamaya , bazense basit bir hisse kadar yelpazeyi geniş tutmak amacımız ilk etapta.

Spor , sanat , fikir... Birçok etiket olacaktır blogda. Zamanla sanıyorum herşey iyice yerli yerine oturur.

Demir aldık, vira bismillah...