Burada sadece yerliler yoktu tabi. Kendisi gibi başka hak sahipleri de vardı. Onlar da aynı sebeplerle aynı kağıtlarla buraya yollanmışlardı. Fakat durumları birbirlerinden farklıydı. Kimisi yaşadığı hayattan memnundu ve burayı benimsemişti. Burayı bir basamak olarak görenler, burayı değerlendirenler de vardı. Kimisi de uyandığı her gün şikayet ediyor, her yeni güne küfürle başlıyordu.
Bir de onun gibiler vardı. Onun gibilerin en önemli özellikleri kararsızlıklarıydı. Ne burayı çok seviyor, ne de nefret ediyordu. Bazen burada geçireceği yılları değerlendirip, daha iyi bir yolculuğa daha kutlu bir "hakediş" e ulaşmak istiyor fakat kendisinde bu kararlılığı ve özveriyi bir türlü bulamıyordu.
Kendisinin hangi türe gireceğini seçemedi. Ama buradaki ilk yılında kurduğu o derme çatma baraka onun kaderini şekillendirdi. Çünkü burada geçirdiği bütün yıllar boyunca o "geçici" mekan, geçici adını koruyacak fakat o orayı hiç terketmeyecekti. Önce o barakada yaşayan bir insana, sonra da barakanın ta kendisine dönüşene kadar bu böyle devam edecek, sona yaklaştığında ise o barakaya öyle bir bağlanacaktı ki ; ondan ölesiye nefret etmesine rağmen ona gelebilecek en ufak bir zararı düşünmesi bile onu çıldırtacaktı.
Fakat önce Oblomov la tanışması gerekiyordu...
Bat Dünya Bat-1