Önümüzdeki hafta geleneksel Zeytinli Rock Festivali'nin kaçıncısı bilmiyorum ama bir yenisi daha gerçekleşecek. Geçen yıl bu tecrübeyi yaşamış biri olarak bu yıl ilk kez gidecek olanlar varsa ve burayı da okurlarsa rezil rüsva olmasınlar diye deneyimlerimi aktarıcam inşallah.
Bu yıl festival Foça'da yapılacakmış. Festival ilanı fotoğraflarına baktım güzel bi yere benziyor. Her tarafı deniz falan, umarım gölgelik alanlar da artırılır. Böylece yer kapmak için sabah 5'te kalkıp gölgelik yere kaçmak zorunda kalmayız. Neyse bu sefer alan güzel gibi, her taraf deniz.
Müzik dinlemek istemediğinizde kafa dinlemek için sakin kuytular olacak sanırım. Bir de fotoğraf meraklıları için böyle acayip sanatsal fotoğraflar çekilebilecek manzaralar oluşuyomuş, gün
batımında. Belki bi kaç tane de ben çekerim telefonla.
Ders çalışırken en çok çalışmayı sevdiğim notlar böyle madde madde olanlar. Böyle kitap gibi uzun uzun paragraflarca yazılmış notları sevmiyorum. İlk paragraftan sonra kopuyorum genelde. O yüzden bu yazıyı da böyle madde madde yazmak istedim, okurken benim gibi insanlar sıkılmasın diye.
- Öncelikle festivale gitmeniz için gerekli şartlar var. Bunlar bilet, kızlar için genelde kızıl ve mayi boyanmış saçlar, erkekler içinse top sakal ve her iki cins için de siyah tişörtler. Kelime esprili olursa daha güzel. Yanınızda olmaması gerekenlerse deodorant ve parfüm gibi maddeler.
- İkinci olarak festivale gitmek için hem ucuz hem eğlenceli olur diye dandik trenle gitmeyin. Hele ki uzak yerden geliyorsanız asla. Geçen yıl o gaflete düştük, 15 saat sürdü tren. Gerçi ben büyük kısmını uyuyarak geçirdim ama Spicoli'ye bunun güzel bişey olup olmadığını sorabilirsiniz. Güzel değilmiş.
- İzmir üzerinden Foça'ya gidecekseniz İzmir'de inince "festivalciyiz, asiyiz, maceracı takılalım" diye otostop falan yapmaya kalkışmayın. Onu da denedik o da güzel bişey değil. Herşeyden önce o bavullarla bi aşağı yukarı dolaşınca omuzlar falan mahvolduğu gibi sizin gibi otostop peşinde koşan çakallar olduğu için güzel bi yer bulacaz diye heba oluyorsunuz. Bunların en kötüsü de araba beklerken oluşan amele yanıkları. Sonra festival alanında birbirinizi ararken "abi bizim arkadaşı gördün mü üstünde kalıptan çıkmış gibi amele yanıkları var" diye aramayın. Ki tüm bunları yapsanız bile otostopta başarılı olma şansınız az. Biz 2 saat amele gibi bekledikten sonra başarılı olamayınca sinirlenrip parayı bastık ve öyle gittik yine. Otostop güzel değil.
- Festival'e "erken gidelim abi eğleniriz" demeyin. Nice koç yiğitleri kızgın güneş altında heder eden düşüncenin temeli bu arkadaşlar bu gibi durumlarda. Erken gidecekseniz de kapı açılış saatinden sonra orda olacak şekilde gidin. "Kapıları erken açarlar kalabalık olunca demeyin", açmadılar. Sonra güneşin altında amele yanıklarınıza yeni güzel desenler eklenir.
- Mutlaka güneş kremi alın ve kullanın. Gerçi bunu aklı başında çok insan yapar ama biz niye yapmadık bilmiyorum. Her tarafımız patlıcan gibi kızarınca gidip güneş kremi aldık "yandık lan biz galiba" diye ama fayda etmedi. İlk gün sendromu önemli, güneşe yenik düşmeyin.
- El feneri alın yanınıza, sonra gece "aa pardon yanlış gelmişim" diye ters bi çadıra girip de çıkamamak var. Neyse ki bunu akıl etmişiz biz.
- Sabah erken kalkıp gölgelik alandan yer kapın. Sonra güneşin altında bütün gün yanmak var. Ya da en güzeli sabah kalkıp gezmeye gitmek etrafı, 4 gibi gelip denize girmek. Sonra da konserlere devam etmek.
- Sulu şakalar yapmazsanız sevinirim, bişey olacağından değil de sevmiyorum ben.
- Konserler sırasında ön sıralardan uzak durun. Zira yukarda bahsettiğimiz siyah tişörtlü ve tezcanlı arkadaşlar "eğleniyoruz eeaabi" diye birbirlerini öldürmeye çalışıyolar. O işlerin adamı değilseniz sakatlık yüksek ihtimal. Wall of death.
- Bu yılki festivale Lordi geliyomuş. Eurovision'da izlemedim ama maskeli falan değişik bi grup. Finlandiyalılarmış. O konser sırasında -eğer ki sevmiyorsanız- uzak durun sahneye bence. Çünkü grup böyle olunca dozu kaçıran fanatikleri olacağını tahmin etmek pek zor değil. Herşey olabilir. Çeşit çeşit insan var.
- Bu tavsiyem de sadece erkekler için; oraya gidince; "ortam güzel, deniz kum güneş üçlüsüne müzik de eklenince kız tavlarız kesin" diye düşünmeyin. Bu gibi düşünen popülasyon, katılımcıların %90'unu oluşturduğundan tavlanılcak kızlar yerine çılgın Hayko Cepkin Fan'ları sizi bekliyor olacak. Buna dikkat edelim, beklentiyi minimum seviyede tutalım.
- Hayko Cepkin Fan'ları ve punkçılar gibi extreme topluluklardan uzak durun. Yanlış anlaşılmasın kimseyi kötülemiyorum ama geçen yıl "ben punkçıyım Ankara benim anam, Ankara'ya söven bana sövmüş sayılır" diyerek kavga çıkaran tipler görünce bu kararı aldık biz. Yine de siz bilirsiniz.
- Son olarak giderken dönüş biletinizi alın kafanız rahat olsun. Sonra bilet bulunmuyor falan bir sürü zahmet.
İyi eğlenceler.
11 yorum:
ismail süper yazı olmuş. Bu zeytinli 'macerasını' hem osmandan hem de senden defalarca dinlememe rağmen okurken hiç sıkılmadım. Bence tuvalet ve duş konusunda da yazmalıydın, sanki o da sorunlu gibiydi ya da ben anlatışlarınızdan böyle hatırlıyorum :D
mineola.
Festival'e "erken gidelim abi eğleniriz" demeyin.
ismail bunu demek en son aşama heralde.. sağlam şizofren..
hahahahaha ne acılar çekmişsiniz lan. ben de gittim 2 sene önce o festivale, bunların hiçbirini yaşamadım.
bence yazının ana fikri,
'tarrak gibi macera arayışlarına girmeyin olum, alt tarafı festival lan! rock werchter'a gitmiyorsunuz, zeytinli orası.'
gibi bir şey olabilir :D
tuvalet ve duş sorunu efsanedir yalnız oranın. bir de pek afedersiniz ama sevgilisi düdüklüyormuş gibi eliyle göbeğine vurup 'ah oh' sesleri çıkaran kopiller görmüştüm ben şekil olsun diye.
gecenin bir yarısı ah oh diye sesler geliyor 3-4 çadır ileriden. uyuyamadım seslerden. çadırın fermuarı açtım oturuyorum. bir saat sonra üç tane sap çıktı o ses gelen çadırın içinden, ben şaşkın şaşkın onlara bakarken onlar da bana bakıyordu. 'siz şimdi birbirinizi mi..?' dedim. 'kesinlikle hayır' dediler ama o cevaptan sonra da uyku tutmadı.
festival insanın kendine yakışanı giymesidir bence.
Bu blog eğlenceli aga, ben staj sonrasında da takip edeceğim ara ara. Yazarlarında, isim vermek gibi olmasın özellikle "ksp" rumuzlu arkadaşda(arkadaşta mı olacak kelimenin doğrusu, çıkaramadım şimdi) büyük ölçüde Umut Sarıkaya tandansı -bu kelimeyi de aşağıdaki yazılardan birinden arakladım- gözüküyor.
Özellikle "Sulu şakalar yapmayın, birşey olacağından değil de ben sevmiyorum" kısmı takdire şayandı.
Şu erkeklerin beklentileriyle alakalı birşey de ben yazacağım. Rock'N'coke'a da o amaçla gitmeyin aga, yoksa Burn'de boxerlarıyla dans eden erkekler çoğunluktayken yüzde 10 oranında bulunan kızları görününce hüsrana uğrayabilirsiniz.
O değil de Foça deyince aklıma Hanedan plajı geldi yine, ne yanardık cayır cayır!
mineola,
festivalin en büyük problemlerinden biri duş ve tuvalet ama yapılabilecek bişey yok diye yazmadım. yani alternatif yok ne yazık ki. tuvalet konusunda ya bazıları gibi şişelere yapıp çadırın altına gömeceksin ya da boş bulduğun yere. bu konuda verebileceğim tek tavsiye denize girdiğinizde su sıcaklığının bir anda arttığı yerlerden uzak durmanız.
sheed,
baba öyle insanlar var. erken gidelim eğleniriz derken hani 4 günde doymayız ne kadar erken gidiliyosa o kadar erken gidelim mantığı bu. ama doyuyo insan 4 günde de.
daglıs,
olm sana çok acayipleri denk gelmiş o zaman. iyi seni de çağırmamışlar çadıra, biz o kadar korkutucu sahneler yaşamadık neyse ki.
anıl,
teşekkür ederiz düşüncelerin için. her zaman bekleriz.
"Sarhoşun El kitabı" olarak kullanabileceğimiz bir kaç önemli noktadan da bahsetseydin yazıda. Ne de olsa tecrübelisin sen. "Sertaç" la çok fena sarhoş olup,kusmuğunu Ogün Şanlısoy'un gözleri önünde serin kumlara gömdüğün günleri biliriz :D
bir de @ mineola
O kutu şeklindeki tuvaletlerdir , nam_ı diğer "boksıç" , beni benden eden. Bir de utanmadan 1 Yeni Türk Lirası talep ediyorlar. E deniz var ki orada. Hem su sıcaklığını da ayarlıyorsun. "Önce biraz soğuk ama insan alışıyo" ultra geyiğinin "alışma" aşamasını katalize etmenin en güzel yolu.
@ anıl
Ver gazı Anıl. Zaten teklif geldi bir kaç mizah dergisinden...! (Bir kaç mı?!)
Karşılaşılan arkadaşlardan bahsetmemişin yavrum. Ona da bi değin. En sıkıntı çektiğimiz konu oydu bence.
ksp ve Spicoli,
eğlencenin dozunu biraz fazla kaçırmış olabiliriz doğrudur ama burda insanlara tavsiye de bulunuyoruz. ne diyelim gidip kör ktük sarhoş olup rezil olun mu diyelim. sizlere yakıştıramadım.
kaldı ki onu anlatana kadar hayko cepkin'e asıl hayran hayran baktığınızı da anlatabilirim.
Olm adam acayipti napıyım. Ordan oraya atlıo resmen. Hem benim bahsettiğim o deildi. beklenmedik diyorum, misafirler diyorum, rastlantı diyorum.
Yazar cok tesekkurler...
Selamlar Senay
Yorum Gönder