23 Ağustos 2009 Pazar

Ev Taşıyan Bir Öğrencinin Yaşadığı İnsanlık Dramı - Part II - Mutlu Son


Birkaç ay önce ev taşıdığımı anlatmıştım sizlere. İşte biz o zaman sinsi gibi bi plan yapmıştık ev arkadaşımla. Yazın eşyaları başka bir arkadaşın evinin deposuna yığıp yazın kira vermemek niyetindeydik. Tatil dönüşü de kira vermeyerek biriktirdiğimiz parayla eve çıkacaktık. Dediğimizi pek çok açıdan yaptık. Tek bir eksik vardı. O da vermediğimiz kira paralarını biriktirmek yerine göt gezdirme sevdasına harcadık.

Dostlarım; ben geçtiğimiz haftanın başında kiralık ev bulmak için gittim. Aklımda da ev ararken yaşayacağım türlü türlü maceraları, ev sahipleriyle gireceğim komik gibi diyalogları biraz süsleyip buraya yazarak üniversiteye yeni başlayacak ya da ilk defa eve çıkacak arkadaşlara tavsiyelerde bulunmak aynı zamanda da eğlenceli anlatımımla blogumuzu okuyan tüm genç kızlarımızın aklını almak vardı. Mamafih olmadı, olamadı.

Hemen anlatayım. Eve çıkacağım arkadaşla Salı günü buluşmak üzere sözleştik. Bir de başka bir arkadaşımızı da bir süre evinde misafir olarak birkaç gün kalmak için ikna ettik. Çünkü ev aramak, bulmak ve tutmak uzun, zorlu ve sancılı bir süreçti. Salı günü geldi çattı. Ben gittim hemen. Lakin birazcık eğleneyim, gezeyim tozayım diye ev arkadaşım yerine başka birisiyle buluştum. Eve çıkacağım eleman da birazcık ağırdan aldı işi onunla geç buluştuk. Güya ev arayacaktık ama "yeaa kim uğraşcak şimdi yarın sabah erken kalkar öyle ararız" dedik ve vazgeçtik o gün ev aramaktan. Misafir olarak kalacağımız eve yanımıza biraları da alıp gittik. Aklımızda o gün alem yapmak vardı. Karşı dairenin boş olduğunu gördük. Emlakçıyı aradık. "Öğrenciye veriyoruz" dedi ve daireyi tuttuk.

İşte bütün hikaye bu. Burada "götün kısmeti açılırsa" şeklinde başlayan atasözünü saygıyla anıyorum, atasözünün devamını bilmeyenlere ise google amcaya sığınmalarını tavsiye ediyorum. Benim terbiyem elvermez gerisini yazmaya. Yok aslında verir de gerek yok. Blogun adı Lordlar Kamarası bir kere. Elit gibi böyle, asil gibi.

Neyse pek muhterem dostlarım. Eve falan çıkacak olursanız tek söyleyeceğim şey şu olur: Eşya taşınacağı zaman bir kaç adet erkek gücü bulundurun yanınızda. Diyebileceğim tek şey budur. Biz erkekler eşya taşımak için doğmuşuz. Devasa çekyatlara, buzdolaplarına yön veriyoruz adeta. Bir erkeği hiçbir zaman eşya taşırkenki kadar konsantre olmuş, o kadar inanmış göremezsiniz.

Ha bir de nakliyeci adam anlattı, bizden önce bi kız öğrencinin evini taşımışlar, kızın "yardıma geliriz tabi güzelim" diyen bütün erkek arkadaşları kızı satmış ne biçim, bi başına kalmış kızcağız, kaç saatte taşınmış o eşyalar, heder olmuş nakliyeci de kız da. O yüzden aman diyim kızlar dikkat edin. Bu kadar.

2 yorum:

Mehmet Kadıoğlu dedi ki...

Hafız yıllardır beklediğimiz şansımızın döneceği gün sonunda gelmiş demek ki.
Bu olayın daha güzel olaylara vesile olmasını diler,blog hayatında daha güzel yazılarını beklerim

onat dedi ki...

arkadaşınızı; eşyaları evine koyabilme izni aldıktan sonra mümkünse biraz kalabalık gelin zaten size evini açnış olan zavallıcıkları bi de eşya taşımak zorunda bırakmayın pls. acaba bizim ev ne alemde tahta kurusu dolmuştur heryer.