29 Kasım 2011 Salı

Bir Sokak Köpeğinin İzdüşümleri

Otogardan eve yürürken ne erişkin ne yavru, alabildiğine kirli bir köpek takıldı peşime... Acıktığını düşünüp 1-2 kraker attım önüne... Vicdanımı rahatlatmak ama daha çok gecenin ayazında peşimde dolaşmasından kurtulmak ümidiyle... Şöyle bir kokladı tekinin bile tadına bakmadan yoluna devam etti... Durdum durdu. Karşıya geçtim. Geçti. Sağa döndüm. Döndü. Evin önüne vardığımda poşettiki kekin kokusunu aldığını düşünerek çıkartıp koydum önüne. Kokladı. Yine ağzına sürmedi. Bu sefer kızdım.”Şu etrafına bir bak onca köpek açlıktan sürünürken sen yemek beğenmiyorsun Yaptığın nankörlüğün daniskası ...... git” deyip kovaladım. Zile bastım. Kapı açıldı. Girdim içeri. Kapattım kapıyı. Merdivenlerden çıkarken patileri kapının demir parmaklıklarını tırmalayan köpeğin ağlama sesi kulaklarımdaydı. Ne istiyordu bu köpek?

Bayramın son günü babannemdeydim sağdan soldan laflarken “Memuriyetten istifa ettiğini kimseye söylemedim” dedi “Ne yapıyor” dediklerinde “Ne yapsın Çalışıyor.” Diyormuş. Niye dedim. “Aman millet başlar şimdi söylenmeye “Bunca insan İşsizlikten kırılırken senin şu torunun yaptığı düpedüz nankörlük” diye”

"Dün gece uyuyamadım. Babannem geldi aklıma... Sosyal statüm onu kaygılandırıyordu. Hele günümüz koşullarında iyi denilebilecek bir işi bırakmış olmam bir türlü aklına yatmıyordu. Bana olan sevgisinden bir an olsun kuşku duymadım. Dünyada seni seven tek insan var deseler; hiç düşünmeden “Babannemdir” derim. Lakin biliyorum ki için için kızıyor bana... Peki ne yaptım ben?

Bu sabah sokak köpeği düştü aklıma... Kimbilir daha önce kimlerin peşine takılmıştı? Kimlerin önüne attığı kemiklerle yetinmemişti? Başka kimler hor görüp aşağılayıp “Daha ne istiyorsun altı üstü itin tekisin” deyip kovalamışlardı? Kaç kapı suratına kapanmıştı? Kaç tanesi daha kapancaktı? Ne farkı vardı diğer itlerden? Neyin peşindeydi? Niye yetinmiyordu önüne atılanlarla... Şu koskoca dünyada bir it neyi değiştirebilirdi ki? Bu yaptığı kendisine acı çektirmekten öteye gitmiyordu. Oysa diğerleri gibi o da kabul etseydi, itilip kakılmalara aldırmadan gayri safi kemik sayısından payına düşeni maksimize etmeye çalışsaydı; daha pragmatik olmazmıydı? Ama yapmıyordu işte. Bir türlü aklım ermedi. Ne istiyordu bu it! "

i.p.

1 yorum:

vigilante dedi ki...

güzeldi.

hayali olan bir itmiş. belki istediği bir şey yoktu. sadece diğerleri gibi olmadığı için bir şey istediği sanılıyordu.