Bundan yaklasik 2 yil kadar önce bir yurt odasinda gazetede okurken haberini gördügüm günden beri büyük bir istahla bekliyordum Revolutionary Road`un gösterimini. Bir süredir de aslinda elimde olmasina ragmen bir türlü kiyamadim izlemeye, sinemada izlemek istedim. Bugün de gösterime girisinin ilk gününde gittim, kocaman güzel bir salonda izledim.
28 Şubat 2009 Cumartesi
A Tribute to American Beauty: Revolutionary Road
Bundan yaklasik 2 yil kadar önce bir yurt odasinda gazetede okurken haberini gördügüm günden beri büyük bir istahla bekliyordum Revolutionary Road`un gösterimini. Bir süredir de aslinda elimde olmasina ragmen bir türlü kiyamadim izlemeye, sinemada izlemek istedim. Bugün de gösterime girisinin ilk gününde gittim, kocaman güzel bir salonda izledim.
25 Şubat 2009 Çarşamba
7 Fark
Üstte Miley Cyrus`u birkac gün önce geride biraktigimiz Oscar Ödül Töreni`nde giydigi Zuhair Murad imzali elbiseyle görüyoruz. Hemen altinda da Christian Dior`un 60 yil önce tasarladigi Junon Dress adli Haute Couture elbisesi.
Hafta Sonu Bülteni
Neyse efendim, bu güzide festivalimiz Ankara'ya da teşrif edecek hafta sonu itibariyle. Perşembe ve Pazar günleri arası Cepa Afm ve Odtü-Gisam'da (orası neresi ksp) gerçekleşecek gösterimler. Program şu şekilde ve fiyatlar sanırsam İstanbul'un çok az da olsa altında. Sheed'in de tavsiyelerini alarak bir program yaptım kendime, maddi imkanlar elverdikçe. Arada izlemek isteyip de kaçıracaklarımız olacak mutlaka ama önemli olan katılmak.
Bazı filmleri kaçırmamızın sebebi de Spicoli'nin öve öve bitiremediği 7 Pink Floydlar ve 2 Prenses konseri tabi. Cuma akşamı Dib Sahne'de sahne alacak grubu kaçırırsam Spicoli'den dayak bile yeme ihitmalim var. O yüzden Cuma günü !f'i pas geçicez mecburen. Yoksa öylesine ne cüzdan dayanır ne vakit yetişir.
Perşembe gününü Man on Wire ile açıp Oscar'ı domine eden Slumdog Millionaire ile bitiriyoruz. Cuma günü Mickey Rourke'dan affımızı isteyerek Wrestler'ı satıyoruz Pink Floyd uğruna. Üzgünüm Mickey, bir dahaki yeniden doğuşuna kısmetse. Cumartesi günü de Sonic Youth ile idare ediyoruz. Her ne kadar Sky Crawlers'ı merak etsem de malesef maddi imkanlar. Kriz teğet geçmedi. Pazar günü de The Good The Bad and The Weird ve akşamına da Sheed'in özel tavsiyesi Synecdoche. İmkanı olanlar Franklyn, Slingshot Hip Hop ve Religiluos'u kaçırmasa iyi eder.
Hafta sonu Ankara'da olanlar için ilaç gibi aktiviteler. Ha tabi İstanbul'da olup da Beyoğlu Emek Sineması'nda izlemek vardı festivali ama o kadar da olur artık. Kıymet de bilmek lazım dimi sedürt?
24 Şubat 2009 Salı
23.614
Yarın gece de Oklahoma City'e 14 sayı atarak Adrian Dentley'i geride bırakır ve 19. sıraya yerleşir. Aferin Kobe Bryant.
23 Şubat 2009 Pazartesi
Haftanın Müzik Listesi - 24
- Opeth - Face of Melinda
- Tool - Schism
- Pantera - Floods
- Dream Theater - Finally Free
- Radiohead - Fake Plastic Trees
And The Oscar Goes To...
20 Şubat 2009 Cuma
2009 Oscarları
Malumunuz pazar gecesi Oscar Ödül Töreni var. Sinema dünyasinin en saasali ödülleri olsa da en belirleyici ödülleri oldugu söylenemez aslinda. Bircok sinemasever popüler kültür sosuyla iyice yogrulmus bu törenden pek haz etmez. Belirleyiciligi ve adaletliligi de hep soru isareti olmustur. Bu yöndeki tepkisini en acik bicimde ortaya koyan, ayrica Oscar ödülünü ilk kez reddederek " The whole thing is a goddamn meat parade. I don`t want any part of it. " diyen Geroge C. Scott`tir herhalde. Bu fikir temali söyle güzel bir incelemeye yönlendirebilirim sizleri. Bunun yaninda bu töreni sevmeyen, hatta nefret edenler oldugu gibi altin standart olarak kabul edenler de var tabii. Bense izlemekten keyif alirim, zira kim ne derse desin güzel bir sov hazirliyorlar ve yapcak daha iyi bir isim olmuyor genelde. Tüm bunlarin yaninda aslinda olayi biraz da söyle düsünmek gerekir diye düsünüyorum. Ortada bir akademi var, adamlarin da kendilerine özgü bir tarzlari var- maceradan, giseden, yabancilardan ve elestirenler yapimlardan imtina etmek gibi - ve bu tarzlari dogrultusunda ödüller dagitiyorlar. Kimseye de biz sinemanin en dogru kararlarini veriyoruz, en önemli ödül töreni biziz güvencesini vermek gibi bir dertleri yok sanirim. Neyse lafi daha fazla uzatmadan Lordlar Kamarasi`nin 2009 Akademi Ödülleri tahminlerine geceyim.
- The Curious Case of Benjamin Button ( Svetlin The Dark Knight apaciligini göstererek israrla hala onun adini verdi bu dalda. O gece Kodak Tiyatrosu önünde güvenlik önlemleri artsin derim. Adam tepkili)
- David Fincher ( Oy Birligiyle )
- ksp, Sedürt - Milk; Svetlin - Wall-E; Spicoli - Frozen River ( Paramparca olduk.)
- The Curious Case of Benjamin Button ( ksp Slumdog Millionare dedi )
- Kate Winslet ( Bayragimla flamamla geceye hazirim. Yine bir yanlis olursa Svetlin`in suikast timinde göreve talibim.)
- Sedürt, Svetlin - Brad Pitt; ksp - Mickey Rourke; Spicoli - Frank Langella ( Brad avucunu yalar diyorum. )
- Sedürt, Spicoli - Penelope Cruz; ksp - Amy Adams; Svetlin - Marisa Tomei ( Svetlin isme tav oldu, ben de akademi Woody Allen`i sever düsünceme. ksp`ninse sicak gündemi yakindan takip ettigi gözlerden kacmadi.)
- Heath Ledger ( Peter Finch`in ölümünün ardindan Oscar kazanan ilk aktör oldugunu biliyor muydunuz. )
- Vals Im Bashir ( Tam vaktinde patlattilar valla. )
- WALL-E (Aksi durumda önce Allah, sonra ben carparim.)
Müziğin Mucizesi: Pink Floyd
Roll Dergisi Subat sayisinda Uncut`in 2008`de Pink Floyd ile ilgili yaptigi derlemeye yer vermis. Haberim yoktu. Cem`in yazisini okuyana kadar. Okudugum andan itibaren ise buraya gelip bir seyler yazmaktan baska sey gecmiyor aklimdan. Hemen dün aksam sicagi sicagina oturdum basina; ama önce dergiyi edinip icerigin tamamini okuyayim deyip vazgectim. Zaten aklima epey uzun zamandir Floyd ile ilgili bir yazi yazmak var. Yaklasik 2 ay kadar önce 7 Pink Floydlar ve 2 Prenses konserini haber verdigim postta Olcay adli okuyucumuz yaptigi yorumdan beri. Bilmem hala burayi okuyor mu ama, daha genis olarak ele almak istememden ötürü orada cevap vermedim. Herhalde burda da istedigim ayarda bir yazi yazamayacagim; ama en kisa zamanda onu da yazmak istiyorum.
18 Şubat 2009 Çarşamba
Ebeveynlere Okutuyoruz
Sabah kantinde can sıkıntısından gazeteyi karıştırırken gördüm haberi ve resmen şok oldum üzülmekle birlikte. Eve gelince belki bizim Spicoli okumuştur da konuya değinmiştir diye baktım ama nerde. Benimle çiçekçi diye alay ede dursun postu sermiş yatıyor adam evde. Bu haberi de sürekli dersler nasıl gidiyor, çalışıyor musunuz, sık dişleri ehe mehe diye öğüt veren ebeveynlerimize okutuyoruz.
Konunun çok dışına çıktım farkındayım ama haberi ilk okuduğumda çok şaşırdığım 3 şey oldu. Birincisi bir insan evladı nasıl olur da 11 saat boyunca ara vermeden, dur durak bilmeden ders çalışabilir? İkincisi böyle birşeyin olma ihtimali nedir, yani ben de oturup denesem başıma böyle bişey gelme riski nedir? Ve üçüncüsü nasıl olur da bir doktor bunu düşünemez, böyle bir hataya düşer?
Ölüm şeklini düşündüğümüzde trajikomik mi dersiniz (ben adını koyamadım) ne dersiniz bilemem ama gerçekten çok garip bir ölüm. Bunun bir doktorun başına gelmiş olması da çok çok ayrı bir gariplik. Üzülmekten öte duygulara sürükledi bu haber beni şaşkınlık da dahil olmak üzere.
Şimdi Spicoli'ye tavsiyede bulunuyorum huzurlarınızda sakın ola ki böyle şeylere kalkışma oğlum. Bırak uzarsa uzasın, sen bize lazımsın.
Haftanın Filmine Kısa Bir Bakış - 23
Söyle bir dönüp geriye bakinca, uzun zamandir sirtimizi Hollywood`a yaslamisiz. Hal böyle olunca bir Türk filmine yer verdim bu hafta da. Gemide, Yeni Sinemacilar olarak bilinen ve daha sonra yine bircok film yapacak ekibin de ilk filmi. 98 yapimi film, ayni yil Antalya Altin Portakal Film Festivali`nde en iyi film de dahil 4 dalda ödül almakla birlikte, bana göre Türk Sinemasi`nin en harikulade eserlerinden.
17 Şubat 2009 Salı
İki Süper Film Birden
15 Şubat 2009 Pazar
Haftanın Müzik Listesi - 23
- Gloria Gaynor - I will Survive
- Janis Joplin - Piece of my Heart
- ZZ Top - Rough Boy
- Robert Johnson - The Sky is Crying
- Eric Clapton - Tears in Heaven
14 Şubat 2009 Cumartesi
"Sevgililer Günü Klişedir" Klişesinin Klişesi
13 Şubat 2009 Cuma
One Pair of Shoes to Rule Them All
Bunu giyen kadin tarikat kursa, müridi olurum. Nefis bir vintage, üstelik deri. Ucuza da gidiyormus.
12 Şubat 2009 Perşembe
Seçim 2009 # 1
Yerel seçimler malumunuz üzere 29 Mart'ta yapılacak.Yerel seçimler hem nitelik hem de netice olarak genel seçimlerden çok farklılık gösterebilirler.Parti desteği mutlaka önemli olsa da, adayların parti üstü konumlarının da etkisi epey fazla .Mesela memleketim olan Kütahya buna örnek olabilir.En AKP karşıtı insanlar bile çalışmalarından dolayı AKP nin adayı şimdiki başkan Mustafa İça'ya oy atmayı düşünüyorlar.İşte bu parti dışı konumları bazen de aleyhte çalışabiliyor.
Nitekim dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış programı Bilkent Üniversitesi'ndeydi ve konuk da CHP'nin Ankara BB Başkanlığı adayı Murat Karayalçın'dı.Karayalçın bildiğiniz üzere 89-93 yılları arasında da Ankara BB Başkanlığı yapmıştır.Sonra SHP nin genel başkanı olup hükümete girmiş,Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakan yardımcılığı yapmış, ardından SHP ile CHP nin birleşmesiyle parti başkanlığından istifa edip 1999 daki CHP genel başkanlığına adaylığını koymuştur.Bu seçimleri kazanamayınca da partiden istifa edip Sosyaldemokrat Halk partisi adında yeni bir parti kurmuştur.İşte dün Karayalçın'ı en çok sıkıştıran sorular da o döneminde yapmış olduğu icraatlardan geldi.2004 seçimlerinde SHP ÖDP EMEP SDP ÖP ve DEHAP 'ın katılımıyla oluşan "Demokratik Güç Birliği" Karayalçın'ın önündeki en büyük problem denebilir.Gerçi bu oluşumun öncesinde de bazı DEHAP'lı (o zamanki adı HEP de olabilir) milletvekilleri SHP listelerinden meclise girmişlerdi.(bkz. Sırrı Sakık) Bunların en önemlisi ve de dün bir öğrencinin Karayalçın'ı sıkıştırdığı gibi Karayalçın'ı en fazla sıkıntıya düşürecek olanı ise meclise sözde PKK bayraklarıyla giren,bildiği yabancı dile Türkçe yazan Leyla Zana'dır.2004 teki oluşuma gelirsek Karayalçın ısrarla ben o oluşuma ulusal birliği korumak amaçlı katıldım dese de Diyarbakır BB Başkanı Osman Baydemir'le beraber yapmış oldukları Diyarbakır mitingi Karayalçın'ı zor durumda bırakıyor.O mitingde açılan Apo posterlerinin,sözde PKK bayraklarının önünde, TRT Şeş'in açılmasından sonra "Bu toprakların dilini kabul ettiler,yakında adını da kabul edecekler" diyen Osman Baydemir ile elele ne kadar ulusal birlik mesajı verebilirsin!, tartışılır.(bkz : youtube)
Ayrıca Deniz Baykal'la aralarının CHP Genel Başkanlığı seçimlerinden beri kötü olduğu da malum.Sonuçta hem Karayalçın'ın hem de Baykal'ın birbirleri hakkında çok sert iddiaları ve açıklamaları vardı zamanında.Dün gece de bir öğrencinin "Deniz Baykal 2004 'te sizin listeleriniz için 'İmralı'dan geliyor' demişti. Buna ne diyeceksiniz?" sorusuna Demirelvari bir şekilde "Siyasette zamanın şartlarına göre farklı açıklamalar yapılabiliyor" gibi bir "Dün dündür, bugün bugündür" anlayışıyla geçiştirmeye çalıştı.Şimdi yapmış oldukları birlik de açıkçası epey samimiyetsiz geliyor bu açıklamalardan sonra. Konunun bu çerçevede kilitlenmesi de , doğal olarak kısır bir tartışmaya yol açtı,Gerçekten somut bir şeyler öğrenmek isteyen öğrenciler yerine daha çok birbirlerine laf yetiştirmeye çalışan bir kalabalık görünce soğudum ve bunaldım izlerken.
Elle tutulur 3 projesinden bahsedebildi Karayalçın.Birincisi Metro yu bitireceğini ve 4 farklı metro hattı olacağını söyledi.Bunun için hesaplamalarıma göre 2 milyar dolar gerekiyor diye de ekledi. (Melih Gökçek'in metro konusunda gerçeklik payı bulunabilecek tehditler 'i için tıklayın)
Sonra Kızılırmak suyunun pis olduğundan ve buraya üstün arıtma teknikleri içeren bir tesis kurulmasından bahsetti ve Gerede havzasındaki Işıklı barajından su getireceğini, bu projenin zaten 2003 itibariyle bitmiş olması gerektiğinden bahsetti.Son olarak da doğalgazın tekrar belediyenin eline geçmesi, kamulaştırılması, yönünde çalışmalar yapacağını söyledi. Geçmiş dönemindeki başkanlığı sırasında başlatmış olduğu metro ve başkanlığından önce başlatmış(Konutkent başkanı olarak) ve gerçekleştirmiş olduğu Batıkent konutları projelerini savundu ve “geçmişte yaptıklarımız geleceğimizin teminatıdır” a getirmek istedi.Fakat bunu her denediğinde karşısına DEHAP ittifakıyla çıktılar.Genel olarak Bilkentli öğrencilerin büyük desteğine rağmen, dün gece bence bu konuda sınıfta kaldı Karayalçın ve geçiştirmek zorunda kaldı. Kendisi bu oluşumda iyi niyetli de olabilir.Fakat bunu halkın çoğu kesimine açıklayamayacak ve eğer kazanamazsa en büyük neden de DEHAP'la yapmış olduğu ittifak olacaktır. Ankara'da ortam sıcak.Karayalçın'ın kaybettiği seçimdeki gibi (orada Melih Gökçek sadece 6500 oy farkla kazanmıştı) çok küçük farklar neticeyi belirleyebilir
Dip not olarak : Abbas Güçlü yakında sabahları kadın programı sunarsa şaşmayın.İnsanlar saçma sapan mikrofon kavgası yaparken adam resmen körükçü gibi davranıyor ve beğenmediğini geçiştirmeye çalışıyor.Haydi Abbas, vakit tamam.
10 Şubat 2009 Salı
Benjamin Button Olmak
Malum geride biraktigimiz 2 hafta güzel filmler girdi gösterime. O hususta her hafta Murat Ersahin`i okuyoruz Tersninja`da zaten. Hal böyle olunca; tatile de yeni girmis biri olarak, sinemaya vermeye karar verdik kendimizi, Svetlin ile birlikte. Her neyse, merakla beklenen The Curious Case of Benjamin Button ile actik sezonu.
9 Şubat 2009 Pazartesi
Haftanın Filmine Kısa Bir Bakış - 22
8 Şubat 2009 Pazar
Haftanın Müzik Listesi - 22 / Cem Karaca
- Şeyh Bedrettin Destanı
- 33 Kurşun
- Deniz Üstü Köpürür
- Kendim Ettim Kendim Buldum
- Resimdeki Gözyaşları
Back in Black
Birkac gündür epey aksattik buralari. Herkes is güc pesinde kosuyor bu ara zannederim. Ben de agir bir 1 aylik final dönemini bu cuma itibariyle yeni geride biraktim. O sebeple; birakin yazi yazmayi, bazi günler internetin basina bile gecemedim. Nihayet bitirdik. 2 yil sonra bütsüz bir dönemi tamamladim gibi duruyor. Kolay olmadi elbet, cok kan döküldü. Evet onlarin hepsi bir dönemlik derslerimin notlari, üstelik neredeyse yarisi. Elbet sinav dönemi yazacak cok sey geldi aklima, hepsini not ettim. Bu yariyil tatilinde İ. Melih gibi tek tek patlaticam bombalari. Sedürtle paslastigimiz top 10 projelerimiz de hali hazirda üzerinde calisilir durumdalar. Kisacasi yarindan tezi yok eski güncellenme hizimiza kavusuruz. Hadi bakalim.
4 Şubat 2009 Çarşamba
Öğrenci Evi Manifestosu
Bu pek değerli manifestoyu öğrenci evine misafir olarak giden ve de gidecek olan arkadaşlar için hazırladım. Lütfen okuyun güzelce anlayın ve bu kurallara daha sonra gittiğiniz öğrenci evlerinde uyunuz sevgili arkadaşlar. Özellikle yurtta kalan arkadaşlara sesleniyorum bak. Sizi tek tek tespit ettim.
2 Şubat 2009 Pazartesi
Haftanın Filmine Kısa Bir Bakış - 21
Bu film çıktığında 9-10 yaşlarındaydım. İnanılmaz ses getirmişti film. Biz de kuzenim ve kardeşimle bu filme gidebilmek için anne ve babalarımızdan izin istemiş, lakin "o film size göre değil" cevabıyla karşılaşıp gidemememiştik. Bu laf nasıl bilinç altıma işlediyse artık geçen haftaya kadar izlemedim filmi. Lakin geçen hafta izlediğimde ise "nasıl bu zamana kadar izlemedim bu filmi" dedim.
1 Şubat 2009 Pazar
Haftanın Müzik Listesi - 21 / Barış Manço
- Unutamadım
- Gül Pembe
- Kol Düğmeleri
- Can Bedenden Çıkmayınca
- Dönence