26 Haziran 2009 Cuma

Bir Kutu Çikolata - 4


Bugün son yazdığım "bir kutu çikolata" yazısında bahsedilen olayın hemen akabinde gerçekleşen kısımları anlatacağım. Okumamışsanız eğer bugünkü hikayenin öncesini şuradan okuyabilirsiniz.

Çiçekçi çocuğun "abi sevgiline bi gül almaz mısın?" şeklinde beyanatlarıyla heder ettiği arkadaşım yine de pes etmedi. Kızla o akşam yürümeye devam ettiler. Gece bitmişti ve kızı evine bırakacaktı. Kızın evi de biraz uzak olduğu için dolmuşla gitmeleri lazım. Saat baya bi geç olduğu için de son dolmuşlar var. Benim bu arkadaşım adeta bir sinsi gibi bir kurnaz gibi plan yapmaya başladı. Plan şu: "olabilecek en son dolmuşla kızla beraber gitmek, sonra gece o saatte geri dönmek sıkıntı olacağı için kızın evinde kalıp son kozunu oynamak". Arkadaşım çakaldı, arkadaşım ileri görüşlüydü.

Yine de Tanrı bazen çok acımasız olabiliyor. Tam kızla beraber dolmuşa binecekleri sırada kız bi arkadaşını gördü. Kızla bu çocuk sarıldılar "napıyosun ne ediyosun" diye ayak üstü bi muhabbet ettiler. Kız çocuğa "bende kalsana bugün" dedi. Daha sonra kız olan biteni son derece hüzünlü ve şaşkın bakışlarla izleyen arkadaşıma dönüp: "senin gelmene gerek yok beni eve o bırakır, hadi sen de git evine geç olmadan" dedi. Arkadaşım da hala vazgeçmeyerek adeta duyarlı gibi düşünceli gibi: "tamam o zaman eve vardığında haber ver" dedi. Bi saat geçti mesaj gelmedi. Arkadaşım dayanamayıp mesaj attı "vardın mı?" diye, mesajdan iki buçuk saat sonra cevap geldi: "vardım vardım, mesajını şimdi gördüm duymamışım."

Hayat bir kutu çikolata gibidir; kapanın elinde kalır.

7 yorum:

Svetlin dedi ki...

off be sedat çok acayipmiş hakkaten. üzüldüm bildiğin :(

sedürt dedi ki...

üzücü sahneler tabi bunlar, sahalarda görmek istemediğimiz hareketler

Adsız dedi ki...

ama bu bölümde başka bi konu işlenicekti sayın yazar...

sedürt dedi ki...

@sayın adsız

vazgeçtim ben, yazmayacağım onu sinirlendiriyor beni:)

Adsız dedi ki...

sayın yazar,
bunlar gözünüze aşk çehresi altında gözükmemeli..

sedürt dedi ki...

@sayın adsız

profesyonellik nedir: "iş ve aşk işlerinin birbirinden ayrılmasıdır"(komikçilik yapıcam diye anlatım bozukluğunun şahını yaparım:)

şimdi şöyle ki; zerre profesyonel bir insan olmadığım için yazmamı istediğiniz şeyi yazmam pek mümkün gözükmüyor. arz ederim. saygılar, sevgiler, lats of rispekt end lav

Adsız dedi ki...

sayın yazar;
profesyonelliğe adım atma konusunda gösterdiğiniz direnişi anlıyorum...
size burdan ilişkilerde çorba mantığı adlı bi kitap yazmanızı öneririm:)