Derbi Havası

Macin analizi hakkinda tabi ki yorum yapmayacagim. Üstadi dururken haddimize düsmez. Yalniz saha disi hakkinda birkac kelamim var. 

Bugün maci izlemeye giderken bizimle birlikte izlemeye Besiktasli bir arkadasim da geldi. Biz gerginiz falan. Baktim adam uyuyacak nerdeyse mac öncesinde. O zaman düsündüm iste Besiktasli olmanin neye mal olabilecegini. Muhakkak onlar da kosulsuz sartsiz seviyorlar takimlarini; fakat bu derbinin müthis havasini hic soluyamiyorlar. Böyle bir rekabet. Düsünsenize, ömürleri boyunca yasayamayacaklari bir keyif, bir heyecan bu. Cok özel maclar bu Fenerbahce - Galatasaray maclari. Efsane anilarla dolu. Biri yukaridaki resimdeki, Ulubatli Souness vakasi. Bir baskasi 6 Kasim malumunuz. Taraftarlarda bile mac öncesi bu denli gergin ve stresli bir bekleyis oluyorbu maclarda, ki futbolculari hayal edemiyorum bile. Birkac gün sonraki vizelere calisamamis stresten bir arkadasim gün boyu mesela. Pazarlamaya cok müsait bu havasiyla bence bu maclar.  Iste bu derbiyi hem daha da özel hale getirmek hem de daha da büyütüp, sanini yürütmek icin birkac ufak ayrintiya girilmeli diye düsünüyorum. Iki takimda klasik formalariyla cikmali bu maca mesela. Tamam, pazarlama acisindan olsun, yenilik olsun, turuncu forma iyi hos; fakat bu macta olmamaliydi. Fenerbahce cubuklusunu, Galatasaray parcalisini giysin bu macta. Bu gelenek olmali. Bir de bu büyük derbiye yakisir bir isim lazim diyorum. Dünyadaki büyük derbilerin hepsinin yakisir ve onlara özel bir ismi var. Bunun da olmali artik.

Mac hakkinda tek bir sey söyleyeyim. Son golü yiyince tüm Galatasaraylilarla birlikte mekani terkederken arkamdaki adam birsey söyledi ve cok manaliydi: "Olmaz ya!"