25 Ocak 2009 Pazar

Acayip Modern Toplum Eleştirisi - 1

Geçenlerde bir arkadaşım msn'den bi kıza ilan-ı aşk eyledi. İçkiliydi zaten böyle saçma bir girişimde bulunurken. Bu çocuğun başına ne geldiyse içkiden geldi hep. Ne zaman içse hayatının en saçma hikayelerini yaşadı, her seferinde de pişman oldu. Sonra içkiye tövbe edip ertesi gün yine başladı. Her neyse bu açıldıktan sonra kız cevap yazmadı buna. Hiçbir şey yazmadı. “Evet hayır bişey de” dedi, kız gene yazmadı. Böyle geçen 2 saatin ardından bu eleman “abi heralde bilgisayar başında değil” dedi. Lakin hayat bazen çok acımasız olabiliyor. Zira bu eleman tam bu cümleyi sarfederken kız kişisel iletisini kaldırdı. Ardından bir buçuk saat daha cevap gelmedi. Başladı bizim eleman bana içini dökmeye. Bunlar çok eğleniyorlarmış beraber, “karnımızı tuta gülerdik beraberken” falan dedi. Komik biridir de eleman, ağzı çok iyi laf yapar hakkaten. Başladık bununla tespitler yapmaya. Abi “kızlar hep böyle, lan yapmadığımız maymunluk kalmıyor, maksimum eğlence falan ama olay mizahta eğlencede değil demekki, sektörde buna iş çıkmıyor” falan konuşup durduk. Kızlar hakkında atıp tuttuk, bir sürü tespitler, “ben seni arkadaş olarak görüyorum” klişesinin psikodinamik temelleri konulu tartışmalar falan inanılmaz şeyler oldu. En son bu arkadaş üç buçuk saatlik cevapsız bekleyişin ardından bana bu olaya ihafen şu şiiri okudu:

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar.

İşte beni bu yazıyı yazmaya gark eden olay budur dostlar. Msn'den açıldığı kızdan cevap gelmeyince bu güzelim Necip Fazıl'ın şiirini bu olaya uyarlayınca tüylerim diken diken oldu. Bir anda arşa yükseldim. Her şeyi tepeden gördüm. Gördüğüm şey şuydu: “günümüz aşkları çok garip lan”

Şimdi sizlere modern bir aşk hikayesi anlatacağım. Adeta bir itörnıl sanşayın of dı sıpatlıs maynd tadında romantizm, fayt kılab tadında modern toplum eleştirisi ve ıssız adam tadında bir ıssızlık...

"Sen hiç her internete girdiğinde heyecanla facebook'a girip aşık olduğun ve bir türlü açılamadığın kızın ilişki durumuna heyecanla bakar mısın? “Single” ibaresini görünce aptal aptal sırıtır mısın? Ve bir gün hiç beklenmedik bir anda “in a relationship” yazısı anasayfanda gözüktüğünde hüzünlerden hüzünlere yelken açmak nedir bilir misin? İlişki durumunun değişmesine gelen “oo hayırlı olsun hanfendi darısı başımıza” tadındaki yorumları okurken sinirden winamp açıp en sert böyle brutal vokalli falan metal müzik dinleyip sinirini atmaya çalışmak nedir bilir misin? Bilemezsin tabi. Sen hiç aşık olmadın ki..."

Modern bir aşk hikayesini, toplumun kanayan bir yarasını, gençliğin içinde bulunduğu psikolojik dehlizleri aktardım sizlere dostlarım. Bir dahaki yazımda tekrar görüşmek dileğiyle. Esen kalın.

2 yorum:

erbo dedi ki...

Çok güzel özetlemişsin nefis bir yazı olmuş eline sağlık... Bu moralin bozulup daralınca dinlenecek şarkılar arasına

green day - wake me up when september ends'i öneriyorum(özünde alakasız olsa da deneyin iyi gidiyor)

tabi ayrıca

sail away - the rasmus 'da önerilir

ve böyle gider...

hatta bunu bir de yazıya dökmek lazım blogda... içerikli yazı yazdırıyor canım (laf lafı açıyor tadında)

Adsız dedi ki...

yine suratımda aptal bir gülümseme oluşmasına sebebiyet verdin sedat ım gözlerinden öperim.hayır bu yine iyi benim düştüğüm durum daha da içler acısı ben aşkı falan geçtim iyice abazanlık sınırlarını zorlayaraktan;tanımadığım,ilgi alanları ilişki,flört,erkekler,çevre edinme olan(evet g.tümden uydurmuyorum gerçekten bunlardı ilgi alanları)ve beni facebook ta arkadaş olarak eklemiş eli yüzü düzgün bir bayan arkadaşın 'anaaam yollu lan bu belki bi ekmek çıkar bana burdan!'diyerek gün aşırı profiline girip yakın çekim bir yüz fotosu dışında,boydan çekilmiş bi fotoğrafı eklenmiş mi,vücut hatları nasıldır diye merak ederek facebook a girer oldum.sanki kızın beni eklemiş olması anında işin yatakta mutlu sonla biteceğine delalet edecekmişcesine gaza geldim.utanıyorum,bunları yazarken de 'ulan feridun y.rrak gibi biri oldun sen de sonunda tıı yazıklar olsun!'diye kendime sitem etsem de bu ortada apaçık duran acı gerçeği hasır altı edemiyor.
neyse artık bu olayı geride bırakmanın verdiği övünç ve de özsaygıyla bunu itiraf edebiliyorum.anlattığım üzere bir ara facebook benim de kanıma girmiş 'ıhhıh hayatta yapmam hacı daha o kadar düşmedik'dediğim şeyleri yaptırmıştı.
bu da böle bi günah çıkarma olsun bari.olay int aracılığıyla aşk,börtü,böcekti galiba ben biraz farklı bi açıdan yaklaştım ama o kadar da artık samimiyetimize ver sedat ım,beni rencide etme emi...