Ayn Rand'in 1957 yılında yazdığı bir roman Atlas Silkindi. Tüm zamanların en çok okunan felsefi romanı deniyor kitap için. Çıktığı günden bu yana her yıl ortalama 200.000 satmış. Amerikalıları İncil'den sonra en çok etkileyen kitap deniyor bu kitap için. Kapitalizm üzerine yazılmış bir kitap. Hatta kapitalizmin İncil'i denebilir biryerde de.
Bu kitabı özellikle komünist-sosyalist düşünceye merak salmış arkadaşlara tavsiye ediyorum. Çünkü insanlar genelde hiç bir zaman karşıt görüşü savunan şeyleri okumazlar. Ama bence savunduğun şeyi bilmek kadar neyin karşısında olduğunu da bilmek önemli.
Kitabın içeriğine geleyim birazcık. Kitap kapitalizmi ve serbest piyasayı anlatıyor. Özel demiryolu şirketi sahibi bir kadın ve çelik fabrikası sahibi bir adam üzerinden kapitalist düzen işleniyor. Fakat kitabın beni en çok etkileyen kısmı komünist düzen kitaplarında sürekli ihmal edilen adeta ideal şartlarda hazırlanmış kendinden önce başkalarını düşünen insanlar yerine kişisel hırsları olan daha gerçek insanların bu kitapta varolmasıydı. "Biz" yerine "ben" denilen bir dünya anlatılıyor kitapta ki bence gerçek dünya buna çok daha yakın.
Kitapta eksik bulduğum şey ise şuydu. Kitapta devletçilik ve sosyalizmi savunan karakterlerin inanılmaz zayıf ve iki yüzlü karakterler olması ve yazarın bu zayıf karakterler aracılığıyla sistemin tümüne saldırıp o görüşü çürütmesi pek adil olmamış. Hele ki kitapta kapitalist düşünceyi savunanların çok zeki çok ileri görüşlü üst düzey karakterler olması bu durumu iyice vahimleştirmiş. Karakterlerin daha adil mücadele vermesi bence daha iyi olurdu. Ama neticede ideoloji kitabı bu, çok da şaşırmamak lazım.
Son söz: Bugüne kadar toplum düzenlerinden sadece komünizmle ilgili kitapları okumuş biri olarak diyebilirim ki pek çok açıdan ufkumu açan bir kitap oldu. İki sistemin de doğrularını ve yanlışlarını daha iyi yargılayabilme açısından bana çok katkı sağladı. Şiddetle tavsiye ederim.
2 yorum:
Açıkcası, okuduğumda gülme krizine yakın noktalara getirmiş bir kitaptır, Atlas Silkindi. Çok uzun bir kritik yazabilirim ama gerçekten değeceğini düşünmüyorum bu kitaba. Hazırlanmasından, yazılmasına ve sonunda dağıtımına kadar ilginç hikayeleri olan basit propaganda aracıdır :). Eğer gerçekten hem günümüzü inceleyen hem de neo-liberal teorileri gerçek örnekler üzerinden anlatan bir kitap okumak istersen, Thomas L. Friedman'ın Dünya Düzdür kitabını okumanı tavsiye ederim. Her ne kadar bu kitapta da şerh konulacak çok nokta olsa da en azından daha gerçekçi olaylar üzerinden, hatta bazen öz eleştiriye varan cümleler ile piyasa-liberal dünyasını işliyor. Özellikle liberal-bağımlılık teorisi ilgini çekerse uzun uzun örneklerle savunularını ve zaaflarını görebilirsin.
teşekkürler tavsiye için not aldım kitabı. ilk fırsatta okuyacağım
Yorum Gönder