4 Ocak 2009 Pazar

TRT Şeş ve Kürt Sorunu


Ülkede belirgin bir politika değişikliği var.Çok değil yaklaşık 5-6 yıl önce “Kürt” ten ya da “Kürtçe” den bir olgu ya da sorun olarak bahsetmek bile büyük tepki alıyordu.Bu geçmişten gelen bir durum.Fakat bunun oluşmasında sadece T.C hükümetlerini suçlamak büyük yanlış olur.Tamam kötü politikalar ve izole çalışmaları olayların temelidir ama 30 bin insan ölürken de suçun birazını hırsızda aramak lazım.
Türkiye’de son 5 yıldır iki tane konu var tartışılan: 1- Türban 2- Etnik Kimlik. Türban konusu apayrı bir mevzu zaten içinden çıkılacak gibi de değil. Etnik kimlik de ise insanlar 3 ana gruba ayrılıyor diyebiliriz. Birinci grup farklı etnik kimliği tamamen reddedenler.Tek kimlik Türk kimliği diyenler. Çözümsüzlüğün büyük bir kısmı da bu gruba ait.Bu grubun üyeleri Kürtçe bir kelime duysa milleti tartaklamaya kalkışan insanlarla, şiddet yanlısı olmayan fakat Kürt olgusuna da gözünü kapatan kesimden oluşuyor.Fakat aynı kişiler Kürtçe’yi(ortak kültürümüzün bir ürünü olan bu dili) bu kadar eleştirirken Amerikan yazılı tişörtler giymekten de kendilerini alamıyorlar.
İkinci grup ise Etnik kimlik vardır ve bu ülkeden ayrılmalıdır diyenler. Nasıl Türkçülük faşizmi varsa bu da Kürtçülük olsa gerek. Bize yıllardır öğretilen “Türk şöyledir Türk böyledir bağımsızlıktır özgürlüktür “ oldu. Bir çoğumuz bu bağımsızlık safsatası altında düşünmeden aptal gibi yetiştik. Kanımıza o kadar işlediler ki bunu iki Türkçülük filmi izletsen tüyleri diken diken olmayacak adam parmakla gösterilir herhalde.Fakat özgürlük anlayışının ne kadar yanlış öğretildiğinden kimse bahsetmedi bize.Özgürlüğün ne olduğunu bilmeden istedik onu.Aynı şekilde Kürtleri de kandırdılar bazıları “Siz Kürtsünüz ,ayrı bir ırksınız ayrılın hadi niye duruyonuz ,çıkın dağa” diyenleri dinleyen aptallar da bu ikinci grubun üyeleri.Sorunun ve çözümsüzlüğün diğer tarafında da bu grup var.
Üçüncü grup ise “tamam etnik kültür var fakat ayrılmaya ne gerek var” diyenler. (Facebook grupları gibi oldu kusura bakmayın artık) Bu grupta riyakarlar olabileceği gibi gerçekten böyle hissedenler de var. Bana sorarsanız kendimi en çok bu gruba ait hissederim. Fakat benim etnik kültür anlayışım kesinlikle kafatasçı bir zihniyet değil.Sonuçta yaşadığımız bölge o kadar içli dışlı ki ,hangimiz tek bir gen havuzundan çıkmış olabiliriz.Geçenlerde çıkan tartışmada da gördük ki bizi yönetenler bu kafatasçı zihniyetin mensupları. CHP li vekil,Arıtman, “Abdullah Gül Ermeni” iddiasında bulundu bildiğiniz üzere.Gül de hemen “Ne münasebet” e vurdu işi.Halbuki ben cumhurbaşkanından “Bildiğim kadarıyla Ermeni değilim.Fakat Ermeni de olsam Kürt de Rum da fark etmezdi benim için.Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım” demesini beklerdim.Ve gerçekten de etkili ve zekice bir açıklama olurdu.Altına da imzamı atardım.
Gelelim son TRT Şeş ve Ahmet Kaya mevzularına. Açılmasına hiçbir itirazım olamaz.Fakat geç kalınmış bir çaba gibi geliyor bana.Zaten hükümetin de sorunun çözümüne katkı olsun diye yaptığına inanmıyorum.İleride ” Bak biz elimizden geleni yaptık Kürtçe tv de açtık okul da” demek için böyle bir hamle yapıldı.Sorunun çözümü ne TV de ne dilde.Çözüm saygıdadır.İnsanlar aptal ve saygısız olduğu sürece de bir çözüm beklemek zor.

2 yorum:

omia facimus dedi ki...

katılıyorum.eğer ciddi,samimi bir açılım olsaydı zaten devlet eliyle açılmazdı da özel bir kuruma devredilirdi bu iş...

sedürt dedi ki...

öncelikle çok iyi bir yazı olmuş tebrik ediyor ve şiddetle katılıyorum söylediklerine. bir şey de sormak istiyorum tamamen kendi bilgisizliğimden soruyorum hatta bunu. ben evimde uydu falan da olmadan normal çatıdaki antenin bağlantısından cnbc-e yi, yani ingilizce yayın yapan bir kanalı izleyebiliyorum gayet. türkiyede ingilizce yayın yapılabiliyorken kürtçe yayının yapılamamasının özel bir sebebi var mı? yasa falan mı var bu konuda ? nedir bu işin aslı?