3 Ocak 2009 Cumartesi

Ortaya Karışık


Merhaba sevgili gönül dostları. Birkaç gündür uğrayamadım bloga. Şimdi neden uğrayamadığımı anlatıp hem biraz içimi dökmek hem de kafanızı şişirmek niyetindeyim.

Geçen haftanın başında ansızın modemimdeki lambalardan birinin sönmesiyle başladı her şey. Dedik arıza vardır falan düzelir heralde. Yaklaşık bir 6 saatlik bekleyişin akabinde internetin ısrarla gelmemesi üzerine dayanamadık adsl müşteri hizmetlerini aradık. Ev arkadaşım ve ben oldukça sinirliyiz. Çünkü artık 21. yüzyılda elektrik, su ve internet gibi temel ihtiyaçların kesintiye uğramaması lazım. Bilim ve teknoloji çağındayız. Aradım müşteri hizmetlerini. "Beyefendi sabahtan beri internetimiz yok, işimiz var gücümüz var halledemiyoruz olmaz ki bu kadar" diye veryansın ettim. Adam adsl numaramı istedi bir arıza olup olmadığına bakmak için. Az biraz beklettikten sonra bana "Sedat bey internet faturanızı 3 aydır ödemediğiniz için bağlantınız kesilmiş" dedi. Utandım, üzüldüm "peki" dedim kapattım telefonu. Kapitalist sisteme küfrettim.

Ertesi gün gidip ttnet bayisine borcumu sordum. 182 ytl dedi telefon faturalarıyla beraber. Öğrenci adam da bir anda veremiyor o kadar parayı. İnternetsiz takılmaya karar verdik birkaç gün ev arkadaşımla. Tekrar döneceğim buraya başka bir konuya geçiyorum şimdi.

Sevgili canlar. Bizim eve bu sene doğalgaz bağlandı. Ne lanet bir şeymiş bu doğalgaz. Geldiği günden beri evde bir sinir stres havası hakim. Sürekli kaç metreküp yaktığımıza bakıyoruz, her gün çeşitli yerlerin peteklerini kapatarak ısı derecelerini değiştirerek kontrollü deneyler yapıyoruz falan stres sahibi olduk. En sonunda nasıl olsa banyoda kendi buharımızla ısınırız diye banyo peteğini kapattık. Ayrıca salondaki üç petekten ikisini kapattık orayı az kullanıyoruz tasarruf olsun diye. Hal böyle olunca kış mevsimi de çirkin yüzünü gösterince ev içi iklim farkları meydana geldi. Kendi odalarımız sıcak ve kurak, banyo ve salon ise soğuk ve yağışlı. Şimdi işte tam bu salonda havaların soğumasıyla internetimizin kesilip ev arkadaşımla beraber can sıkıntısından mütevellit salona göç etmemiz aynı zamana tekabül ediyor. Salon buz gibi olmasına rağmen battaniye altında televizyon izliyoruz. Ödenmesi gereken faturalara bir de internet eklenince salonun kalorifer peteklerini de açamıyoruz. Dayanırız dedik erkek adamız bişey olmaz dedik, girdik battaniyenin altında. Hatta bir keresinde bir arkadaş misafir olarak geldiğinde 3 erkek aynı battaniyenin içinde türk dizisi izlemiştik gerçekten çok acıklı bir sahneydi o.

Bu ev içi iklim farkının akabinde ben hasta oldum ne biçim. Ciğerler falan müthiş. Nefesi bi alıyorum, akciğerin yarısı doluyor, sonrasını kabul etmiyor veriyor sancıyı. Anam diyorum veriyorum gerisin geri aldığım azıcık oksijeni ben de. Ateş, halsizlik falan derken düştüm yataklara. Yatarken çok düşündüm canlar. İnsanın yatarken çok vakti oluyor. "Lan" dedim "yılbaşı yaklaşıyor, biz yataklardayız, bir çorba yapanımız da yok, ne yalnız adammışım. Issız adam dediğin öyle değil böyle olur" dedim. Gittim ketılda su ısıtıp bardak çorbalardan yaptım kendime. Evin içinde tırt ıssız adam triplerine girmek de fayda etmeyince döndüm memleketime. İnsanın annesi gibisi var mı a dostlar? Yaptı bana et sulu çorbaları mis gibi. Açıldı ciğerler firil firil hava doldu. Yılbaşını da evde çerez, kola ve televizyon eşliğinde geçirdim. Millet öyle Tribute to Pink Floyd konserlerinde falan takılırken(alttaki yazıya doğrudan gönderme var) biz de öyle geçirdik bir yılbaşını. Dansöz falan baktık televizyondan.

Sonuç: Bir doğalgaz zammının elim ve vahim sonuçlarını hep beraber gördük öğrendik. Artık daha duyarlı bir vatandaşım(başına gelmeden aklı çalışmayan türk insanı profili). Protesto falan olursa haber verin gelip katılacağım. Ne lan bu götüm dondu. Kış da ne biçim geçiyor töbe töbe.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

o halde sedatım acil şifalar diler sıcacık bir salonun özlemini içinde har daim yaşatmanı,asla pes etmemeni,hayata dört elle sarılmanı temenni ederim.doğanın pozitif enerjisi mütemadiyen seninle olsun emi.

Spicoli dedi ki...

Cicegim üzdün bak beni simdi. Bir dahaki konsere beraber gidiyoruz o zaman. Alexle konustum haberler iyi.