12 Eylül 2008 Cuma

Bir Kült Olarak ''Tarhana''



Baştan söyleyeyim, sevmem. O hafif yakıcı tadı olsun, özgün kokusu olsun ilgimi çekmiyor ; fakat bahsetmek istediğim şey bu değil.Çevremde gözlemlediğim kadarıyla bu çorbanın kompetanı olmuş insanlar genelde 30 yaş civarı ve üstü.

Peki bu ne demek? Yıllar yılı memlekette fakirliğin kol gezdiği 80 öncesi dönemin evlatlarının favorisi bu tarhana. İmkan yoktur, evde tarhana yapılır, kış boyu, her akşam sofraya konur. Tabi yıllar yılı damağına adeta kazınmış insanımızın bu tad, bu koku.

Yıllar geçmiş, şartlar değişmiş, imkanlar artmış, akşamları sofradaki yemekler de değişmiş ; fakat insanın doğasındaki geçmişe dair bir dokuyu yakalayınca hissedilen o tarifsiz duygu değişmemiş.Zannederim ki babamın şu tarhanayı her gördüğü zaman mutlu olmasının ve onu bu kadar sevmesinin nedeni de budur, birçok dönemdaşı gibi.


Şimdi geldik işin en iddalı tarafına.Ben diyorum ki : Tarhana ne zaman ki bu eski dost yaftasını yitirir, o zaman kaybedilen değerlerden biri olmaya mahkumdur.Eser sayıda da olsa, yapanlar her zaman olacaktır tabi ; fakat ''bir kült olarak tarhana'' vadesini dolduracaktır.

Yok, ben yanlışım da tarhana tadıyla kokusuyla sonuna kadar bu kültlüğü hak ediyorsa ; o vakit durur, kendi kendime, bu 100 kiloyu haybeye almışım birader derim.

Hiç yorum yok: