3 Aralık 2008 Çarşamba

Avatar The Last Airbender


Cizgi filmlere hep ön yargiyla yaklasmisimdir. Tabi essek kadar olduktan sonrasi icin konusuyorum. Ondandir ki her ne kadar cevremde nicedir "olm kesin izle, lan sen manyak misin izle" diyip duran adamlar olmasina ragmen epey zor oldu Avatar`a baslamam. Baslamamla birlikte yavas yavas hem ön yargimi hem de gergin vakitlerde gerginligimi aldi. Baska bir dünyaya götürdü. "Keske ben de sizin dünyanizda yasasam be" bile dedirtti. 3 sezondan olusuyor dizi. Ilk sezon iyi, ikinci sezon cok iyi, ücüncü sezon süper. Hem 20 dakika oldugu icin aralarda kisa kisa 1 bölüm atiyorsun, rahat da oluyor. Cizgi filmin bitmesinin ardindan bir de film projesi var. Yalniz tadini bozacaklarmis gibi bir his var icimde. Tamam belki daha genis kitlelere hitap ederler; ama sadik izleyicinin de hosuna gidecegini pek sanmiyorum Avatar`i maymun gibi bir adam olarak görmek. Böyle konusuyorum cünkü bir yerlerde Avatar rolü icin düsünülen adamin resmini görmüstüm ve pek hosuma gitmemisti, bakicaz. Dizi her ne kadar genel anlamda eglenceli gibi görünse de arka planda yer yer adami duygusala bagliyor. Acikcasi sunca hayatimda izledigim milyonlarca dolara mal olan onca dizinin cok büyük cogunlugundan iyiydi. Hele bir final bölümü var ki icinde kan, ter, nefret, göz yasi, ask ne arasan var. Saka bir yana da final bölümü hakikaten izledigim en iyi finaller siralamasinda plasem. Favorimse elbet Battlestar Galactica 3. sezon finali. Onlar daha iyisini yapana kadar da en iyisi bu zaten. Avatar bittigine göre, yürüyedur Battlestar.
Dragon of the west General Iroh adamim.

Hiç yorum yok: